26 Haziran 2014 Perşembe


YAZ DOSTUM ....

    Yoğun astigmatla birlikte hazirandan sonrasını güneşten göremediği anda ,en güzel manzara fotoğraflarının insan gözü pikseliyle çekilebileceğinin bilincinde olarak güneş gözlüklerini takan kuzey yarım küre insanı, karpuz peynir dolu yaz tabakları sezonunu da açtı demek ki ...



   Deniz kenarı kasabasına koşacak nice şehir kaçkını için, ofis masası üzerindeki takvimde, çentikler de an itibariyle insan yemek üzere zaten..


   Deniz tuzu, şehir insanının içindeki her şeyi bırakıp gitme isteğini yine anılaştıracak bir yaz yakalamak üzere...biraz yakacak ama kışın açılan yaraları da iyileştirecek şüphesiz..


  Yaz, kimilerine şehirler arası otobüslerin gece yolculukları ,hava alanlarının son çağrıları ,eylül telâşına yenilecek yaz aşkları ,boş sinema salonlarıyla geliyor ...kimilerine,uykusuz sıcak günler, havuz.başı partileri ... gösterişli davetler...ve geçmiş yazların alışkanlıkları , varınca mutlaka ara anekdotlarıyla da geliyor olabilir.. hatta yoğurtlu kızartmalar, kalabalık aile mangalları,sel yaratan şehir yağmurlarının mutlu mağduriyetleriyle gelmesine de  kimsenin itirazı  olmayabilir...


  Genellikle kışın, yeri yurdu belli evcil insanları ,şirketin insan kaynakları biriminin izin verdiği oranda vahşi ve şapkalı olacaklar  yazın...

   
   Parmak arası terliklerin içindeki irili ufaklı ayak ,  kıdeme göre beş,on,on beş gün  olarak belirlenmiş sınırlı bir tatilin değil de, denizlerin sahibi gibi dalgalanacak su kenarındaki taşların üzerinde..
            
Paranın ,çalışanlar için patronun ve evdekiler için çocukların,eşlerin şehir içine dönme zorunluluğunun yönettiği oranda yırtıcı birer sahil kasabası sakini ve yolların fatihi olma adayı üç yüz milyon spartalı, organik beslenmek üzere yol kenarlarındaki domates,kavun,üzüm ve bilumum köy bitkisini kimseye kalmasın  içgüdüsüyle hunharca satın almak üzere yollara düşmek için start bekliyor.

 Bu sene Ramazan dolayısıyla sezonu erken açmış olanların tüm açık büfeleri yağmaladığı ve yedek safra kesesine ihtiyaç duydukları da sosyal medya'dan yayılan haberler arasında...

                                             
   Kış mevsiminin , günah işlermiş gibi ıkınarak gülümseyen ciddi patron ve patroniçeleri ; şüphesiz pipetle buzlu kola içmeyi, çocuk; dalıp çıkarak ailesini gururlandırmayı,kadın; rejimi bozmadan ve kilo almadan bronzlaşmayı deneyecek ...

İskele kenarında yatarak , denize girenlere doğal engeller oluşturan,tükürerek sığda çimen adam ve ıslak kumda patırtı çıkararak voleybol oynamayı başaran yetenekli bir grup genç de yerlerini alacaklar mevsim içinde bir yerlerde...


Denize çişini yapanları ve sürekli yüksekten atlayanları bunca yıldır görmezden gelen deniz atlarının bu  yıl da kişneyerek su yüzüne çıkmamaları için ,yani barış için savaşması gereken Poseidon'un 

temposu da yazın fazla mesaiye girecek yine...

Yaz telaşının sıcak yüzünden yavaşça  yaşanmaya çalışıldığı büyük şehirlerde, terlikle aynı renk  pareo bulamayan kadının öfkesini ,arkadaşlarıyla aynı beldeye tatile gidemeyen ergenin isyanını ve karısına güneş yağı sürmek üzere ayağa kalktıkça kafasını şezlongun üzerindeki eğreti hasıra çarpan adamın acısını anlamak yine yaza kısmet olacak...


Ramazanda tatile giden komşusuna cehennemde yanacağını söylemek için dönüş yolunu gözleyenler, yaz öncesindeki büyük kayıplardan aklını kaçırmadan çıkmak isteyenler,sadece yazın ailesini görebilenler,çalışan ve para kazanmak zorunda olan çocuklar için de geliyor yaz..


...bayram tatiliyle yaz tatilini birleştirme arzusunda olup , müdürün dalgın bir zamanını kollayan tuzlu suda yüzmeye çalışan tatlı su kurnazları için de geliyor yaz..


Tatili sevmeyenler,iş yerini epey benimseyenler ,telefonu hep açık olanlar, tatil boyunca mutlaka telefon ve interneti kapatanlar,evdeki hayvanı veterinere teslim ederken ağlayanlar, hiç bir yere gitmeyip kredi ödeyecek olanlar için de geliyor yaz..


Ayağını altına alıp, mevsimi arka kısmına yapışacak şilteyle geçirecek olanlar, uzun yollarda boşa akan araba duşlarının altından geçecek olanlar, elinde haritayla tam gün yeryüzünü fethedecek olanlar, sabahtan akşama kadar yatıp evden hiç çıkmayacak olanlar , sabaha kadar oturup uykusuzluğunu denizle yıkamak isteyenler için de geliyor yaz...


Eylülün toplanma telaşının aksine bünyeyi ve kafayı dağıtmak üzere yola çıkılan bu  mevsim de kış gibi ,ilkbahar gibi ,sonbahar gibi insanın yüreğinde başlayıp yüreğinde bitiyor ...


 hızlı koşan bedenlere  yetişmeye çalışan ruhlara  bir şans daha vermek için geliyor.....Doğa biliyor....Aşırı hız , tüketiyor...


Hayatın neresinde olursan ol  ...durup biraz nefeslenebilmen için geliyor...


YAZ DOSTUM.... GÜZEL SEVMEYENE ADAM DENİR Mİ? :))










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder